3 Şubat 2017 Cuma

Blogger Günlüğü

Sevgili Blog Hocam takipçileri bu yazı ile birlikte yeni bir yazı konsepti/serisi başlatıyorum. Bana iletişim formu ile sorulan sorulan sorulara verdiğim kısa cevapları, yorum bölümünden gelen mesajlara dair herkesin bilmesini istediğim yanıtları, sosyal medya hesaplarımda paylaştığım linkleri, ipuçlarını, beğendiğim yazıları vs. artık “Blogger Günlüğü” konu başlığı ile pot olarak yayımlayacağım.

Haydi Başlayalım…

Bir Paylaşım (AdSense Kazancı): Blog Hocam konusu ve ziyaretçi profili AdSense’den öyle çok gelir elde eden bir blog değil. Hatta çoğu zaman aylık ödeme limiti olan 200 TL’yi tamamlayamadığım için ödemelerimi 2 ayda bir alırdım. Fakat son zamanlarda AdSense konusunda bazı denemeler yaptım ve bunlar olumlu sonuç verdi. AdSense kazancımda ciddi artışlar oldu. Hatta panelde bir günde 40 TL’lik kazancı görünce Facebook hesabımdan paylaşmak istemiştim.




Bir Yorum (Anonim): Serdar bey bu yazınız tamamen "open english" adlı web sayfasını tanıtmak olmuş güzel bir pazarlama mantığı ilk konun sanki haber bülteni gibi merak edici yazılar ve asıl mesaj openenglish bunu ise detaylı anlatmışsınız yazı başlığınız ingilizce siteler ile para kazanma ama içerik ise siteyi tanıtma bu şekilde insanların düşüncelerini yönlendirme yapmayın daha faydalı olunması dileğiyle...

Anonim olarak yapılmış bu yorum Open English’i tanıttığım advertorial içerik için yapılmış. Ben de herke gibi blogumdan gelir elde etmek itiyorum ve bunun için zaman zaman tanıtım yazıları yayınlıyorum. Ancak tarzım ve tavrım gereği tanıtım yazılarında bile konuyu bir şekilde blog yazarlığı ile ilişkilendirerek hem okuyucuya konu ile ilgili bilgi vermek itiyor, hem de reklam verenin yazıdan daha çok verim almasını istiyorum.

Bumads içerikleri dışında tüm tanıtım yazılarını kendim emek vererek hazırlıyorum. Hepsinde de az veya çok blog yazarlarını ilgilendirecek bir takım bilgiler bulunuyor. Eleştiri yapılan yazımı da okursanız ingilizce blog yazarak türkçe blogların minimum 10 katı daha fazla kazanabileceğinizden, bunun mantığından ve nasıl yapılacağından bahsettim. Bunlar uydurma bilgiler asla değil. Yazının devamında da ingilizce öğrenmek için pratik bir sitemden bahsettim. Kim bilir belki de ingilizce blogla bu kadar kazanıldığını bilmeyen birileri, o yazımdan esinlenerek ingilizce blog açmışlar ve bizim 5 TL kazandığımız trafikle 50-60 TL kazanmaya başlamışlardır :)

Bir Link (Dikkat Çekiyorum): Blog yazılarınızı yayımlar yayımlamaz başka bloglarda da otomatik olarak yayımlandığına denk geldiniz mi hiç? Örneğin ben Google Alerts sayesinde yazılarımın RSS feedlerinin başka bloglarda kendi yayın tarihimden birkaç dakika sonra aynen yayımlandığını biliyorum. Abdullah Özer’in, Dikkat Çekiyorum isimli blogunda okuduğum ve Twitter’da paylaştığım yazısında bu hırsızlığı yapan botlara bir örnek vererek, söz konusu çirkinlikle ilgili  düşüncelerini yazmış.




Bir Kod (Kar yağdırma): İstanbul’da kar yağışının çok şiddetli olduğu, evden dışarı adım atamadığımız günlerde Facebook hesabımda paylaşmıştım bu kodu. Kodu blogunuza eklediğinizde kar yağma efekti oluşuyordu.



Bir Soru (Fırat): Deneme amaçlı kullandığım blog sayfamda fark ettim ki , mouse görsellerin üzerinde bir süre durduğunda resimlerin pc'deki dosya isimleri gözüküyor. Bunları kaldırmanın bir yolu var mı ?

resim title


Bir internet sayfasındaki resmin üzerine farenin imlecini getirdiğinizde yazacak metni belirlemek için title kodu kullanılır. Blogger panelinden panelinden yazınıza bir resim eklerken remin üzerine tıklayıp özelliklere tıkladığınızda açılan kutudaki başlık yazan yer title kodunu belirtir ve buraya yazdığınız metin, fare imlecini remin üzerine getirdiğinizde gözükecek metindir.

Bir Link (Google Çöp Kutusu): Blog yazılarımız için bilgisayarımızdan yüklediğimiz resimler Google Fotoğraflar’da depo edilir. Yanlışlıkla buradan bir resim sildiğinizde blog yazınızda o resmin yerine bir bulunamadı görseli gözükür. Bu gibi durumlarda Twitter’da paylaştığım Google Trash aracını kullanabilirsiniz. ildiğiniz resimleri 60 gün içerisinde buradan kurtarabiliyorsunuz.




Bir Kitap (Pelosium): Blog yazarlığının en keyifli yanlarından biri zaman zaman küçük hediyeler gelmesidir. Genç yazar arkadaşımız Burak Erdoğdu benle iletişime geçerek yeni çıkardığı kitabı Pelosium’u göndermek istediğini söyledi ve sağ olsun adıma imzalayarak gönderdi.


Kitap bir bilim kurgu romanı. Genellikle tarih ve gerilim romanları okuyan biri olduğum için, Andy Weir’ın Marslı adlı romanından sonra okuduğum ikinci bilim kurgu romanıydı ve çok ilgimi çekti. Pelosium isimli bir elementin başrolde olduğu kitabın çok sıra dışı bir konusu var. Bilim kurgu sevenlere önerebileceğim bire kitap. D&R’dan satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Bir Girişim (Marketinf): Bir grup Boğaziçi Üniversite’linin  başlattığı yerli bir start-up olan Marketinf ekibinden Anıl Bey bana ulaşarak projelerini anlattı ve değerlendirmede bulunmamı rica etti. Ben de destek olmak adına projeyi buruda duyurmak isterim.

2 milyon TL tohum yatırım alan bu proje insanlara otomatik olarak kendi pazaryeri sitelerini açma imkanı sunuyor. Bu otomatiklik, kişinin kendi belirlediği isim ile yaklaşık 5 dakikada sitenin aktif olarak açılmasını sağlıyor. Yani yaklaşık 1-2 saatlik bir süreçte ufak bir hepsiburada sitesi açmak mümkün.

Niş pazar yerleri açmaya odaklanan kullanıcılar için ideal olduklarını belirten Anıl Bey, hedeflerinin bu tür platformları açmak isteyen insanlara ulaşabilmek, müşterilerine tam destek sağlayarak işlerini kurmaya ve geliştirmeye yardım etmek olduğunu söylüyor.

Bir Link (Google Hacked): Hacklenen yani saldırıya uğrayan siteler için Google’ın yayımladığı destek sayfasını görünce Twitter hesabımda paylaştım. Sitenizin saldırıya uğrayıp uğramadığını anlamak ve neler yapabileceğinizi görmek için bu sayfayı inceleyebilirsiniz.



Bir Duyuru (LinkedIn): Zamanında açtığım ama bugüne kadar hiçbir şekilde kullanmadığım LinkedIn hesabımı aktifleştirdim. LİnkedIn’i doğru kullanma, bireysel ve blog için fayda ağlama ilgili bir takım çalışmalar yapacağım. Bu süre içinde blog sektörüne dair paylaşımlarda bulunacağım. Beni yalnız bırakmazsanız sevinirim :)